Avrupa Korolar Federasyonu (ECA-EC) Basın Açıklaması
COVID-19 Salgını ve Toplu Şarkı Söyleme Hakkında Bildiri
Haziran 2020
Şarkı söylemek insanların hayatını daha iyi hale getirir. Bu, şu anda en az diğer zamanlardaki kadar önemlidir!
Toplu şarkı söyleme dünyası COVID-19 pandemisinden ciddi şekilde etkilendi. Karantina uygulamalarının başlaması ile provalar, konserler ve okullarda yapılan şarkı söyleme aktiviteleri, diğer birçok etkinlik gibi aniden sona erdi. Bu durum çoğu Avrupa ülkesinde Mart ayı ortasında başladı ve virüsün bulaşma hızını aşağı çekebilmek için okullar ve toplu ibadet yerleri kapatıldı, insanlardan evlerinde oturmaları istendi.
Çevrim içi şarkı söyleme aktivitelerinde bir patlama yaşandı ve insanlar birlikte şarkı söyleyebilmenin yaratıcı yollarını bulmak durumunda kaldılar. Karantina sürecinde birçoğu çevrim içi araçlar ile iletişimde kalmayı ve prova yapmayı denedi. Maalesef, çevrim içi etkileşimdeki gecikme problemi, birlikte şarkı söyleme bağlamında dijital olanakların kullanımını önemli ölçüde kısıtlamakta ve bu durum genellikle şef haricinde herkesin mikrofonlarını kapatması ile sonuçlanmakta. Buna rağmen şarkı söylemeye devam etmeye duyulan ihtiyaç birçoklarını “sing-along” (çevrim içi verilen bir müziğe evde tek başına eşlik etme), “open-singing“ (dünyadaki başka koroların provalarına katılıp onlarla söyleme), ses ısıtma videoları izleme ve sanal koro videoları hazırlama gibi aktivitelere yöneltti. Dijital dünyanın yanı sıra arabalardan radyo vericileri ile birlikte sınırlı şekilde şarkı söyleyebilmeyi deneyenler oldu.
Bu zor zamanda sanal da olsa diğer insanlarla temas halinde olmak, şarkı söyleyenlerin morallerini bir nebze de olsa yükseltmeye yardımcı oldu. Birçok aile bu provaların çocuklarının bütün hafta boyunca dört gözle bekledikleri tek aktivite olduğu bilgisini verdi. Yine de herkes sıkı karantinanın sona ermesiyle aylardır gerçekleştirebilecekleri ilk gerçek birlikte şarkı söyleme deneyimini büyük bir sabırsızlıkla bekledi.
Şarkı söylemek gerçekten tehlikeli mi? Karantina koşulları Avrupa çapında yavaş yavaş gevşetilip normal hayata geçilirken spor gibi grup aktivitelerinin önce açık hava, sonra iç mekanlarda gerçekleştirilmesine izin verilmeye başlandı. Ancak bazı korolar içinde toplu enfeksiyona neden olan “süper bulaştırıcı”ların (virüsü normalin çok üstünde yayabilen kişiler) varlığına dair haberler birçok hükümetin koro provalarını ve bütün açık hava ve kapalı mekan performanslarını yasaklama yönünde karar almasına neden oldu. Şurası unutulmamalıdır ki, bu enfeksiyonların hepsi karantinanın başlamasından çok kısa bir süre önce gerçekleşmiştir. Tekrar provalara başlayan korolarda (Norveç’te Nisan sonundan itibaren) diğer tüm grup aktivitelerinde uygulanan hijyen ve sosyal mesafe kuralları ile beraber ekstra bazı güvenlik önlemleri (örneğin şarkıcılar arasında daha fazla mesafe) uygulandığı takdirde bilinen hiçbir enfeksiyon vakasına rastlanmamıştır.
Toplu şarkı söyleme, özellikle nefes alma problemi yaşayan ve akciğer fonksiyon bozukluğu olanlara önerilen, bağışıklık sistemini aktif olarak destekleyen bir etkinliktir. Bu önemli etkinlik, birkaç küçük koroda görülen ve virüsün yayılımının ‘şarkı söyleme’ aktivitesinin kendisinden kaynaklandığına dair yeterli bilimsel kanıt olmayan örnekler gerekçe gösterilerek birden ‘tehlikeli’ olarak etiketlenmeye başlandı. Avrupa Korolar Federasyonu - Europa Cantat bugüne kadar COVID-19 ile ilgili yapılan tüm bilimsel araştırmaları (http://tiny.cc/nm76rz) dokümanında toplamaktadır. Bilim her neyi kanıtlarsa kanıtlasın tehlikeli olan şarkı söyleme aktivitesi değil, COVID-19’un kendisidir.
İnsanlar birlikte nerede şarkı söyleyebilirler? Haziran sonuna geldiğimiz şu vakitlerde gittikçe daha fazla sayıda ülke provaların başlamasına izin vermeye başladı. Çoğu Avrupa ülkesi çeşitli düzenlemelerin hazırlanması ya da çoktan hazırlanmış olması ile toplu şarkı söyleme etkinliklerine izin vermeye bir şekilde başlayacak. Bazıları sadece açık havada yapılan etkinlikleri önerirken bazıları da küçük gruplar halinde, şarkıcılar, şef ve izleyiciler arasında belirli bir mesafe bırakmak şartıyla, prova süreleri, havalandırma gereksinimleri gibi detaylı hijyen protokolleri ile kapalı mekan provalarına izin vermeye başladı. Bu ‘Yeni Normal’ süreci koroların şu ana kadarki çalışma koşullarından bir hayli farklı olmasına rağmen en azından insanların birlikte yeniden şarkı söyleyip birbirini duyabilmesinin önünü açtı.
Maalesef, şarkı söylemeye dair yasaklamalar ya da uyarılar İngiltere, Rusya ve Ukrayna gibi bazı Avrupa ülkelerinde devam etmektedir. Ancak yüksek seviyede nefes alınan (ör. spor aktiviteleri), yüksek sesle konuşma ya da gülmenin olduğu (ör. sosyal toplanmalar) etkinlikler artık sınırlama kapsamında değiller.
Dahası, korolara uygulanan bu sınırlama hayatını bu iş ile kazanan birçok şefi büyük bir zorluk içinde bırakmakta ve işlerine devam edememelerine neden olmaktadır. Çevrim içi provalar birçok koro için bir opsiyon dahilinde değildir ve bu korolar prova ve konser olmaksızın şeflerine ödeme yapmaya devam edemezler.
Bu yüzden hükümetlere çağrımız:
Çevrim içi şarkı söyleme aktivitelerinde bir patlama yaşandı ve insanlar birlikte şarkı söyleyebilmenin yaratıcı yollarını bulmak durumunda kaldılar. Karantina sürecinde birçoğu çevrim içi araçlar ile iletişimde kalmayı ve prova yapmayı denedi. Maalesef, çevrim içi etkileşimdeki gecikme problemi, birlikte şarkı söyleme bağlamında dijital olanakların kullanımını önemli ölçüde kısıtlamakta ve bu durum genellikle şef haricinde herkesin mikrofonlarını kapatması ile sonuçlanmakta. Buna rağmen şarkı söylemeye devam etmeye duyulan ihtiyaç birçoklarını “sing-along” (çevrim içi verilen bir müziğe evde tek başına eşlik etme), “open-singing“ (dünyadaki başka koroların provalarına katılıp onlarla söyleme), ses ısıtma videoları izleme ve sanal koro videoları hazırlama gibi aktivitelere yöneltti. Dijital dünyanın yanı sıra arabalardan radyo vericileri ile birlikte sınırlı şekilde şarkı söyleyebilmeyi deneyenler oldu.
Bu zor zamanda sanal da olsa diğer insanlarla temas halinde olmak, şarkı söyleyenlerin morallerini bir nebze de olsa yükseltmeye yardımcı oldu. Birçok aile bu provaların çocuklarının bütün hafta boyunca dört gözle bekledikleri tek aktivite olduğu bilgisini verdi. Yine de herkes sıkı karantinanın sona ermesiyle aylardır gerçekleştirebilecekleri ilk gerçek birlikte şarkı söyleme deneyimini büyük bir sabırsızlıkla bekledi.
Şarkı söylemek gerçekten tehlikeli mi? Karantina koşulları Avrupa çapında yavaş yavaş gevşetilip normal hayata geçilirken spor gibi grup aktivitelerinin önce açık hava, sonra iç mekanlarda gerçekleştirilmesine izin verilmeye başlandı. Ancak bazı korolar içinde toplu enfeksiyona neden olan “süper bulaştırıcı”ların (virüsü normalin çok üstünde yayabilen kişiler) varlığına dair haberler birçok hükümetin koro provalarını ve bütün açık hava ve kapalı mekan performanslarını yasaklama yönünde karar almasına neden oldu. Şurası unutulmamalıdır ki, bu enfeksiyonların hepsi karantinanın başlamasından çok kısa bir süre önce gerçekleşmiştir. Tekrar provalara başlayan korolarda (Norveç’te Nisan sonundan itibaren) diğer tüm grup aktivitelerinde uygulanan hijyen ve sosyal mesafe kuralları ile beraber ekstra bazı güvenlik önlemleri (örneğin şarkıcılar arasında daha fazla mesafe) uygulandığı takdirde bilinen hiçbir enfeksiyon vakasına rastlanmamıştır.
Toplu şarkı söyleme, özellikle nefes alma problemi yaşayan ve akciğer fonksiyon bozukluğu olanlara önerilen, bağışıklık sistemini aktif olarak destekleyen bir etkinliktir. Bu önemli etkinlik, birkaç küçük koroda görülen ve virüsün yayılımının ‘şarkı söyleme’ aktivitesinin kendisinden kaynaklandığına dair yeterli bilimsel kanıt olmayan örnekler gerekçe gösterilerek birden ‘tehlikeli’ olarak etiketlenmeye başlandı. Avrupa Korolar Federasyonu - Europa Cantat bugüne kadar COVID-19 ile ilgili yapılan tüm bilimsel araştırmaları (http://tiny.cc/nm76rz) dokümanında toplamaktadır. Bilim her neyi kanıtlarsa kanıtlasın tehlikeli olan şarkı söyleme aktivitesi değil, COVID-19’un kendisidir.
İnsanlar birlikte nerede şarkı söyleyebilirler? Haziran sonuna geldiğimiz şu vakitlerde gittikçe daha fazla sayıda ülke provaların başlamasına izin vermeye başladı. Çoğu Avrupa ülkesi çeşitli düzenlemelerin hazırlanması ya da çoktan hazırlanmış olması ile toplu şarkı söyleme etkinliklerine izin vermeye bir şekilde başlayacak. Bazıları sadece açık havada yapılan etkinlikleri önerirken bazıları da küçük gruplar halinde, şarkıcılar, şef ve izleyiciler arasında belirli bir mesafe bırakmak şartıyla, prova süreleri, havalandırma gereksinimleri gibi detaylı hijyen protokolleri ile kapalı mekan provalarına izin vermeye başladı. Bu ‘Yeni Normal’ süreci koroların şu ana kadarki çalışma koşullarından bir hayli farklı olmasına rağmen en azından insanların birlikte yeniden şarkı söyleyip birbirini duyabilmesinin önünü açtı.
Maalesef, şarkı söylemeye dair yasaklamalar ya da uyarılar İngiltere, Rusya ve Ukrayna gibi bazı Avrupa ülkelerinde devam etmektedir. Ancak yüksek seviyede nefes alınan (ör. spor aktiviteleri), yüksek sesle konuşma ya da gülmenin olduğu (ör. sosyal toplanmalar) etkinlikler artık sınırlama kapsamında değiller.
Dahası, korolara uygulanan bu sınırlama hayatını bu iş ile kazanan birçok şefi büyük bir zorluk içinde bırakmakta ve işlerine devam edememelerine neden olmaktadır. Çevrim içi provalar birçok koro için bir opsiyon dahilinde değildir ve bu korolar prova ve konser olmaksızın şeflerine ödeme yapmaya devam edemezler.
Bu yüzden hükümetlere çağrımız:
- Virüsün genel yayılma hızı ve kontrolünü göz önünde bulundurarak diğer grup aktivitelerine izin verildiği gibi, gerekli hijyen ve güvenlik şartlarına uymak kaydıyla koro provalarına da izin verilmesi.
- Koro aktivitelerinin devam edebilmesi ve hayatta kalabilmesi için pandemi sürecinde koro alanındaki profesyonellere maddi destekte bulunulması.
Çeviri Dr. Recep Gül Koro Kültürü Derneği Müzik Komisyonu Başkanı |